"Hiçbir şey Hayat Kadar Şaşırtıcı Olamaz. Yazı Hariç!"


5 Kasım 2010 Cuma

İtiraf Ediyorum

itiraf ediyorum. ben yaptım. itiraf ediyorum. o da yaptı. ama yalnızdık. henüz eylül ayında kırkıma basacakken-yani gözlerim henüz bir leylak yalnızlığındayken- henüz daha göğe rengini verenin insan, ve aslında bizim mavi dediklerimize brezilyadaki laptop görmemiş kabilenin siyah dediğini bilmezken, aynı kabiledekiler için çıplak gezmek ahlaksızlık değil günlük ritüelken bizde saçını açmanın ahlaksızlık ve günah sayıldığının farkındayken. Evet! Toprak yine aynı topraktı belki, yaprak yine aynı yaprak, hatta peşrev şarkılar daha da peşrevdi belki de.

 
itiraf ediyorum. be-n- yaptım. ellerim kendi rengindeydi, gökyüzüne baktım  bikaç dakika gözlerimi kısmamaya çalışarak.Ah gökyüzü! Kanlı bakirelerin yıkandığı serin cennet ırmakları, Ahh! Solgun ve kızıl bir şafaktı savaş ertesi sizden tek beklediğim. gökyüzü siyahtı brezilyalı yerliler için. ve bulutlara hep giyinmiş kadınların hayalleriyle bakıyorlardı.çocukluğumu düşündüm, tarlalarda sırtüstü uzanıp “bak bu tıpkı boynuzlu birdinozora benziyor değimli?” bu da pan’ın aynısı?” oysa hayal etmek yalnızca çocukların marifetidir, ve her olgun hayal bir tarlanın nadas halidir.

 ellerimi usulca çıkardım ellerimden. ellerimi usulca derisinden çıkardım. ellerimi usulca derisinden çıkarıp göğe uzattım.tutmadı.

itiraf ediyorum. o uzakta yalnız başına ağlıyordu ve karşılıklı ağlatmaların toplamı hiçbir zaman skorboarda yazılmıyordu. berabere biten bi yalnızlığın hüzünlü kalecileriydik ve top elimize henüz değmemişti, hepsi bu. koşa koşa gittim. eksi üç (eksi üç) dereceydi. o kapıdan çıktı, ben kapıdan çıktım. o usulca aktı önümden zaman gibi. ve üstelik brezilya yerlileri zamanı hala günlere bölmemişlerdi.

sırtına dokundum ellerimle.sırtında kaldı ellerim. o bana döndü sonra. ve.:

"sen miydin?"

itiraf ediyorum. ben o vakit ölmüştüm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...