Çektiği bi filmin içerisinde kullanılan silaha gerçek mermi konulması sonucu öldü Brandon lee. Böylesine trajik bi ölümle rekabet edebilecek ölüm olsa olsa tanrının yeryüzüne inmesi ve “hey kulum! Sen! Sen sen yeşil ceketli olan! Senin canını alması için azraili bikaç saat sonra göndereceğim” demesi olurdu. Diyelim ki o sette ışıkçının ya da sesçinin yedi sekiz yaşlarında bir oğlu vardı ve izlediği bir filmde gördüğü rus ruleti oyununu hatırladı. Ve babasının set kenarında oynaması için bıraktığı bu çocuk(varsayalım ki ismi david olsun) david silahı gördü. Ve ardından evde babasının silahıyla oynarken ona hediye etiği mermiyi cebinden çıkarıp ve sahte mermiyle değiştirdi. Çünkü bunu sadece bir oyun olduğunu düşünüyordu çünkü tv kanalları ve kolaycı yönetmenler bunun sadece bir oyun olduğunu düşündürttü ona. Ve Brandon leenin yıllardır bulunamayan katilinin aslında ışık amirinin oğlu olduğu ve bundan o çocuğun bile haberinin olmadığı görülür. Her şey bir varsayımla başlar, varsayalım ki biz gerçekten varız, o halde Brandon leeyi biz öldürdük.